En Etkili Elektronik Pazarlama Stratejisi

Yayınlandığı tarih: 3 Aralık 2016 Yazar: Kategori: Genel 0 Yorum

Elektronik Pazarlama Stratejileri – Başkaları Neden Başarılı?

Elektronik pazarlama konusunda kimileri çok kısa sürede çok büyük başarılar yakalarken kimi firmaların da tamamen başarısız olduğuna siz de şahit olmuşsunuzdur. Ama neden? İkisinin arasındaki fark ne?

Tabii bu soruları tek bir kritere bağlamak mümkün değil. Bunun birçok sebebi var. Ancak elektronik pazarlama hususunda başarısız olan firmalar, genellikle sürekli değişen algoritmaları suçlamakta. Google ve diğer arama motorlarının sürekli olarak değişeceğine şüphe yok. İnternet kullanıcılarının deneyimini geliştirmek için bu değişimin yaşanması şart, ama hiçbir zaman değişmeyecek bir şey var.

Uzun vadeli düşünün, dönemsel trendlere kapılmayın

Google, arama motoru algoritmasını her yıl yaklaşık 500 defa güncelliyor. Bu nedenle çoğu SEO uzmanı ve web tasarım şirketi de sık sık panikliyor. Bunun sonucunda da herhangi bir şey yapmadan yalnızca bu son güncellemenin adını kullanarak sizi cezbetmeye çalışanlar peyda oluyor. Buna kanmayın. Aslına bakarsanız kaçınmanız gereken yüzlerce, hatta binlerce dijital pazarlama ve SEO yöntemi var.

Her algoritma değişikliğinde, yeni bir SEO programı çıktığında veya ceza aldığınızda hemen panik düğmesine basmayın. Kafanızı kuma gömüp hiçbir şey yapmayacak değilsiniz elbette ki, ama harekete geçmeden önce ne olup bittiğini kavramak gerek.

Herhangi bir SEO aracı veya SEO sağlayıcı bir firmanın sunduğu paketler, kulağa inanılamayacak kadar iyi geliyorsa, yani kısacası üç kuruşa beş köfte sattıklarını iddia ediyorlarsa o yiyeceğinizin köfte olmayacağını şimdiden idrak etseniz iyi olur…

Ortak noktayı yakalayın

Google, Yahoo ve Yandex gibi arama motorları, internet kullanıcılarına, yaptıkları aramaya en uygun sonuçları getirmek için tasarlanan yazılımlardır.

Gerçek şu ki artık internetin keşfinden önceki döneme oranla çok çok çok daha fazla bilgiye erişimimiz var. Her dilde sözlüğe, ansiklopedilere, teknik bilgiye cep telefonumuzdan dahi ulaşabiliyoruz. Bunun beraberinde getirdiği dezavantaj ise, bu güncel ve doğru bilgilerin yanı sıra bir sürü yanlış bilgiye ve gereksiz içeriğe sahip olan sitelerin de araya karışıyor olması. İşte arama motorlarının da yapmaya çalıştığı, bu değersiz siteleri ayıklayarak kullanıcıya en iyi cevapları verenleri sunabilmek. Google’ın hedefi bu. Yapısında ne değişiklikler yaşarsa yaşasın, Google’ın tek değişmez hedefi bu.

Tabiri caizse onca “çöplük site” arasından sıyrılabilmeniz için sizin de yapmanız gereken, Google ile ortak noktayı yakalamanız: Yani konuyla ilgili ve kaliteli içeriğe sahip olmanız.

Google bu konuda ne diyor?

Google’ın ne yapmaya çalıştığını gerçekten algıladığınızda, algoritma değişikliklerinden veya cezalardan endişe etmenize gerek kalmıyor. Google’ın gözüne girmek yapmanız gereken en önemli şey; sorgulara cevap veren, kaliteli içerik yazmak. Google’a göre en etkin pazarlama yöntemi bu.

“Oyun sahasını dengeliyoruz.” – Matt Cutts, Google

Arama motorları, yazım hatalarıyla, yanlış veya alakasız bilgilerle dolu siteleri tek tek elemeye başladı. Artık interneti temizleyip iyi bilgiler sunanları ödüllendirmeye çalışıyorlar.

Google’ın Webspam ekibini yöneten Matt Cutts, “Oyun sahasını dengeliyoruz” diyor. Yani SEO için aşırı optimize edilen veya kaliteli içeriğe sahip olmayan sitelerin sıralaması düşürülürken iyi yazılmış, güncel ve eşsiz içeriğe sahip olanların sıralaması yükseltilecek.

Mesaj açık: Elektronik pazarlama için harcayacağınız çabanın büyük bir kısmını, hedef kitlenizin sorularına cevap veren, kaliteli içerik yazmaya harcamanız gerek.

Bunu bir adım daha öteye taşımak gerekirse sosyal medya kanallarıyla da hedef kitlenize kaliteli içerikler sunabilirsiniz.

Bu yedi soruya evet cevabını verebiliyorsanız etkin pazarlama ile internet ortamında başarılı olma potansiyeliniz, oldukça yüksek demektir:

  1. Web siteniz, görsel açıdan çekici mi?
  2. Web sitenizde istenen içeriğe ulaşmak kolay mı?
  3. Sitenizdeki her bir sayfa, yalnızca bir veya iki konuya mı odaklanıyor?
  4. Yazılarınız imla ve dilbilgisi açısından hatasız mı?
  5. Yazılarınız başka bir siteden kopyalanmamış, tamamen orijinal yazılar mı?
  6. Her sayfada en az 300 kelime yazı bulunuyor mu? (Tercihen 700-1000, görsel materyallerle desteklenen yazılar)
  7. Sitenizde sık sık güncellediğiniz bir blog mevcut mu?

Bu soruların hepsine evet yanıtını verebiliyorsanız şimdiden rakiplerinizden öndesiniz demektir.