How I Met Your Mother Finalinin Markalaşma Konusunda Bize Öğrettikleri

Yayınlandığı tarih: 22 Nisan 2014 Yazar: Kategori: Genel 0 Yorum

Küçük işletmeciler, işletmelerini yürütürken kritik bir noktayı göz ardı ediyor; istikrarlı bir marka yaratmak. İşletme adının ve logonun belirlenmesini yeterli görüyorlar. Ama markalaşma için bu daha başlangıçtır.

Markanız, insanların işletmeniz hakkında sahip olduğu çağrışımların bütünüdür. Bu nedenle markanız üzerindeki kontrolünüz sınırlıdır. Gelmek istediğiniz noktaya gelebilmek, ihtiyat gerektirir. Markalaştırma uzmanları, durumu şöyle özetler: Kim olduğunuzu bilmeniz önemlidir, ama halkın kim olduğunuzu düşündüğü daha önemlidir.

Şimdi son bölümüyle olumsuz yorumlar alan How I Met Your Mother’ın son bölümünün bu konuyla bağlantısından bahsedeceğim.

Dokuz yıl süren bu dizinin yazarları, dizinin nasıl biteceğine daha en başından karar vermiş. Dizinin sonunu, daha dizi yeni başladığında çektikleri için bunu biliyoruz. Ted’in çocuklarını oynayan Lyndsy Fonseca ile David Henrie’nin 9 yıl sonra haliyle yaşlanacakları göz önüne alınarak dizinin sonu baştan çekilmiş. Bu da zaman içinde değişen marka algısını yazarların değerlendirebilmesini engellemiş.

Peki bu esnekliğin ortadan kaldırılmasının sonucu ne oldu? Yüz binlerce, belki de milyonlarca hayran hayal kırıklığına uğradı. Gerçekte de bir şirket, markasının doğasına uymayan bir girişimde bulunduğunda eski müşterileri hayal kırıklığına uğrayabilir. Bunu genellikle marka hedeflerinin, marka algısının önüne geçmesine izin veren şirketler yapmaktadır. How I Met Your Mother’ın yazarları da dokuz yıl önce planladıkları hikayeyi, sorunsuz bir şekilde sonuca bağladıklarını düşünüyor. Ama “ürünlerinin” nasıl algılandığını ve “müşterilerinin” ne hissettiğini pek dikkate almamış gibiler.

Küçük bir işletme sahibi de bu örnekten yola çıkarak büyük bir fiyaskodan kaçınabilir.

Başarılı Marka Yönetimi İçin Atılması Gereken Üç Adım:

1. Kim olmak istediğinizi seçerken istikrarlı olun.

Bu yola başlarken marka hedeflerinizi açık ve net olarak belirleyin ve istediğiniz markayı oluşturun. Hedef kitleniz, markanız için büyük bir etken olsa da tek belirleyici unsur olmasına izin vermeyin.

2. Markanız hakkındaki düşünceleri takip edin.

İnternetteki ve yazılı basındaki faaliyetlerinizin istikrarlı olmasını sağlarsanız marka gelişiminiz de umduğunuz yönde devam edecektir. Ama ortada dolaşan görüşleri, nasıl algılandığınızı takip etmeniz de bir o kadar önemlidir. Bu sosyal takip işini ücretsiz veya küçük bir maliyetle yapabileceğiniz araçlar mevcut. Sosyal ağlarda markanızı takip etmeniz, hem halkın nabzını tutmanızı hem de küçük halkla ilişkiler sorunlarınızı büyümeden ortadan kaldırabilmenizi sağlayacaktır.

3. Değişikliklere açık olun.

Temel değerlerinizi tabii ki de değiştirmek istemezsiniz. Ancak hedeflerinizi, halkın algı ve beklentisi yönünde şekillendirmeniz gereken zamanlar olacaktır. Eğer HIMYM yazarları gibi markanızın evrimleşmesine rağmen eleştirilere kulak asmazsanız sonuçları riskli olabilir. Markanızın halkın gözündeki algısı, belirli bir yönde değişim gösterirse ve bu değişimden memnun değilseniz akıllıca bir planla derhal bu duruma müdahale etmelisiniz. Ancak bu algıdaki değişiklik, küçük bir sapma ise veya algının değiştiği yön, size zarar vermeyen bir yön ise hedef kitlenizin taleplerine açık olmalısınız.

Eğer bu değişiklikler konusunda bir şeyler yapmazsanız başka biri gelip ipleri ele alabilir. YouTube kullanıcısı Ricardo J Dylan da dizinin sonunu yeniden düzenleyerek çoğu hayranın istediği sonu vermeye çalışmış. Telif hakları sebebiyle YouTube’den kaldırılması an meselesi olan video, HIMYM ekibinin, yarattıkları marka üzerindeki kontrollerini elden kaçırdıklarının en güzel örneklerinden biri.